news-details

Yılmaz: Milletimizin ihtiyaçlarını karşılama kapasitemizi sürekli artırıyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“İlgili paydaşlarla istişare içerisinde ortaya konulan bu hedef ve politikalar, Türkiye’nin küresel ekonomideki rekabet gücünü artırırken, elde edilen refahın toplumun tüm kesimlerine dengeli ve kapsayıcı biçimde yansıtılması temin edilecektir.

Kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma perspektifiyle hazırlanmış olan 2026 yılı bütçesi, tüm bu özellikleri ile istikrar ve refah bütçesidir.

2026 yılı bütçesi hazırlıkları, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği vizyon ve talimatları doğrultusunda tüm bakanlıklarımız, bağlı ve ilgili kamu, kurum ve kuruluşlarımızın katkılarıyla tamamlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’mize sunulmaya hazır hale getirilmiştir.

2026 yılı bütçesi, AK Parti hükümetlerimizin 24’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 8’inci, Türkiye Yüzyılı’nın ise 3’üncü bütçesidir. Bu kadar uzun süre ve kesintisiz bir şekilde bütçe hazırlama imkanı, siyasi istikrarın en temel göstergesidir.

Son 23 yılda sağladığımız ekonomik ve sosyal başarılarda bu istikrar, en temel faktör olmuştur. Bizlere bu yetkiyi veren aziz milletimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Özellikle bölgemizde yaşanan jeopolitik gerilimleri ve küresel belirsizliklere rağmen 21. yüzyılı, Türkiye Yüzyılı yapma hedefimize ilişkin çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

Güçlü ve müreffeh Türkiye vizyonumuzla insan odaklı bir anlayışla milletimizin ihtiyaçlarını karşılama kapasitemizi sürekli artırıyoruz.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, kaynak verimliliğini artıran ve çevresel sürdürülebilirliği önceleyen, yeşil ve dijital dönüşüm politikalarıyla üretim süreçlerinde verimliliği ve rekabetçiliği bütüncül olarak artırmayı amaçlayan bir bütçedir.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; çiftçisiyle, işçisiyle, esnafıyla, sanayicisiyle, çalışanı ve emeklisiyle, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, engellisiyle toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları ve talepleri gözetilerek hazırlanmış, her kaleminde ülkemizin ve milletimizin gereksinimleri düşünülmüştür.

Bütçemiz, kamu hizmetlerinin kaliteli, adil ve kapsayıcı bir şekilde sunulmasını esas alarak yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen ve sosyal refahı artıran bir yaklaşımla hazırlanmıştır.

Depremden etkilenen bölgelerde yeniden yapılanma ve afetlere dirençli şehirler oluşturma, bu bütçede de önceliğimiz olmaya devam edecektir. Maliye politikasını, kamu harcamalarında etkinliği ve verimliliği artırıcı, kamu gelirleri tarafında ise kayıt dışılığı azaltıcı tedbirleri hayata geçirerek bütçe disiplininden ödün vermeksizin uyguluyoruz.

2026 yılında da büyüme kompozisyonunda dengelenen yapının korunmasını hedefliyoruz. Küresel ölçekte süren belirsizlikler ve ılımlı küresel büyüme görünümünün etkisiyle Türkiye ekonomisinin 2026 yılında yüzde 3,8 oranında büyümesi beklenmektedir.

Bu dönemde enflasyondaki düşüşün kalıcı hale gelmesiyle makroekonomik temeller daha da sağlamlaşırken öngörülebilirlik, yatırımlar ve verimlilik artışları için elverişli ortam daha da güçlendirilecektir.

2024 yılında istihdamımız yaklaşık 988 bin kişi artarken, istihdam oranı 1.2 puan yükselmiştir. Bu dönemde tüm sektörlerde istihdam artarken, en çok istihdam artışı hizmet sektöründe görülmüştür.

2025 yılında istihdamın görece yatay seyretmesi öngörülmekte, işgücüne katılma oranı ise yüzde 53,7 olarak beklenmektedir. Bu çerçevede işsizlik oranının yüzde 8,7’den yüzde 8,5’e düşeceği tahmin edilmektedir.

2026 yılında öngörülen büyüme oranı çerçevesinde işgücüne katılım oranı yüzde 54,4’e yükselirken, istihdamın bir önceki yıla göre 730 bin kişi artmasıyla işsizlik oranının yüzde 8,4’e gerilemesi beklenmektedir.

Turizm sektöründe ülkemizin yüksel potansiyelinin her geçen yıl daha da etkinleştirilmesiyle 2025 yılı sonunda turizm gelirlerimizin 64 milyar dolara ulaşmasını, 2026 yılında ise 68 milyar dolarla yeni bir rekor seviyesine yükselmesini öngörmekteyiz.

Dezenflasyon süreci kapsamında uygulanan politikalarında katkısıyla ithalatta ılımlı eğilim devam etmektedir. Ayrıca enerji ithalatındaki azalma, cari işlemler dengesine önemli ölçüde katkı sağlamış olup, cari işlemler dengesinde kaydedilen iyileşme dış finansman ihtiyacını azaltmaktadır.

Küresel ölçekte enflasyonun düşüş eğilimi hız kesmiş, hizmet fiyatlarındaki katılık çekirdek göstergelerdeki iyileşmeyi sınırlandırmaya devam etmiştir.

Uygulamakta olduğumuz arz yönlü tedbirlerin de etkisiyle 2026 yılı sonunda tüketici fiyat artışının yüzde 16 oranında gerçekleşmesini beklemekteyiz.

Para politikasında korunan sıkı duruş, maliye politikasının tutarlı ve disiplinden taviz vermeyen çerçevesiyle öngörülebilir politika adımlarımızın sağladığı güven ortamı sayesinde enflasyonla mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Fiyat istikrarı sağlanarak tek haneli enflasyon oranlarına kalıcı biçimde ulaşmak temel hedefimiz olmaya devam edecektir. Bu dönemde toplam talep koşullarındaki dengelenmenin enflasyondaki düşüş sürecine katkı verdiği desteğin korunması sağlanacak.

Arz yönlü politikalarla üretim kapasitesi güçlendirilecek. Yatırım ortamı iyileştirilerek verimlilik artışı teşvik edilecektir.

2026 yılında Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü 77 trilyon liraya ulaşmış olacaktır. 2026 yılı merkezi yönetim bütçesi kapsamında 228 kamu idaresinin bütçesi bulunmaktadır.

2026 yılında bütçe gelirlerinin 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Yani bütçe harcamaları 18 trilyon 929, gelirleri ise 16 trilyon 216 milyar lira.

Gelir vergisi 3 trilyon 517 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 613 milyar lira, özel tüketim vergisi 2 trilyon 532 milyar lira, katma değer vergisi 3 trilyon 993 milyar lira, diğer vergi gelirleri 2 trilyon 128 milyar lira, vergi dışı gelirler ise 2 trilyon 433 milyar liradır.

2023 yılında yaşadığımız tarihimizin en büyük depremi sonrasında bölgenin yeniden imarı ve depremin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik harcamalar nedeniyle bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5,1 olarak gerçekleşmişti.

Deprem harcamaları hariç tutulduğunda ise 2023 yılında bu oran yüzde 1,6 seviyesinde olmuştu.

2024 yılında yüzde 4,7 olarak gerçekleşen bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı deprem harcamaları hariç tutulduğunda yüzde 3 seviyesindir.

2025 yılı sonunda bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 3,6 olarak öngörülmektedir. Deprem harcamaları hariç ise bu oranın yüzde 2,8 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

2026 yılı bütçesinde deprem hasarlarının giderilmesi ve afetlere karşı dirençliliğin artırılması için 653 milyar lira tutarında ödenek öngörülmüştür.

2026 yılında bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranın ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz.

Sosyal devlet anlayışıyla ülkemizin ürettiği refahı toplumun her kesimine adil ve kapsayıcı biçimde ulaştırmayı hedefliyoruz. Sosyal yardım ve destekler için 2026 yılı bütçesinde 917 milyar lira kaynak ayırdık.

2026 yılında ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık prim giderlerini karşılamak amacıyla 157 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 106 milyar lira, sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 100 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 90 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 56 milyar lira, doğum yardımı ödemeleri için 44 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuklarımızın aileleri yanında yetişmelerine imkan sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 23 milyar lira, engelli eğitim taşıma giderleri için 11 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 3 milyar lira kaynak ayırdık.”

  Hibya Haber Ajansı